İl Milli Eğitim Müdürü Görevden alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yeni asgari ücreti açıkladı! Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla ortaokul müdürü Mustafa Kartaler'in tutuklanmasının ardından bakanlık kararıyla görevinden alındı. Cırıt'ın
İlMilli Eğitim Müdürü Görevden Alındı Bilindiği gibi; Mersin, İstanbul,Bursa,Hatay, Diyarbakır, Kırıkkale illeri ders sürelerini kısaltmıştı. Bu kısaltma olurunu ise valiliklerden almışlardı.
Arnavutköyilçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Dağ görevden alındı. Mehmet Dağ’dan boşalan koltuğa ise Bayrampaşa İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Hasip Turhan atandı. İstanbul’da uzun süredir beklenen ilçe Milli Eğitim Müdürleri değişikliği gerçekleşti. Yaklaşık 5 yıldır Arnavutköy İlçe Milli Eğitim
Eskişehirİl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla ortaokul müdürü Mustafa Kartaler’in tutuklanmasının ardından bakanlık kararıyla görevinden alındı. Cırıt'ın yerine, İstanbul'dan Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın atandığı belirtildi.
Zonguldak Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun görevden alındı.Zonguldak Milli Eğitim Müdürlüğüne , Marmaris İlçe Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aldoğan atandı. il milli eğitim müdürü atama görevden alma.
Vay Tiền Nhanh. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla ortaokul müdürü Mustafa Kartaler’in tutuklanmasının ardından bakanlık kararıyla görevinden alındı. Cırıt'ın yerine, İstanbul'dan Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın atandığı Ortaokulu’nun yanı sıra Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulu'nun müdürü olan Mustafa Kartaler, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla önceki gün tutuklandı. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma sürerken Milli Eğitim Bakanlığı, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt’ı görevden aldı. Cırıt’ın yerine ise İstanbul Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın atandığı EĞİTİM BAKANLIĞI SORUŞTURMA BAŞLATTIEskişehir Valiliği’nin talebi üzerine ortaokul müdürü Mustafa Kartaler’in kötü siciline rağmen 2 okula birden müdür olarak atanmasına ilişkin Milli Eğiti Bakanlığı’nca da soruşturma başlatıldı. Okul müdürü Kartaler’in görevden uzaklaştırma ile sonrasında 2 okula birden müdür olarak atanmasıyla ilgili tüm sürecin, görevlendirilen bakanlık müfettişlerince incelemeye alındığı 'TEHLİKE ARZ EDİYOR' DİYE UYARMIŞAlpu Kaymakamı Kübra Karaalioğlu’nun da okul müdürü Mustafa Kartaler hakkında Eskişehir Valiliği’ne 2 Şubat'ta uyarı’ yazısı gönderdiği ortaya çıktı. Eskişehir Valiliği İl İdare Kurulu’na gönderilen yazıda okul müdürü Mustafa Kartaler’in tehlike arz ettiğini, daha önce de uyarı, kınama ve maaş kesme cezaları aldığı belirtilerek, “İlçemiz Alpu Ortaokulu olarak görev yapan Mustafa Kartaler hakkında rehber öğretmen okul içerisinde yapmış olduğu öğrenci görüşmelerinde ortaya çıkan kız öğrencilere uygunsuz davaranışlarda bulunduğu iddiaları sebebiyle açılan soruşturma neticesinde, soruşturma süresi boyunca soruşturma seyrini etkilememek adına 5 Ocak 2022 tarihinden görevden uzaklaştırılmıştır. Okul müdürü olarak görevlendirilen Mustafa Kartaler’in sicili incelendiğinde 3 Mart 2020 tarihinde hizmet duşunda devlet memurlarının itibar ve güven duygusunu saracak davranışlarda bulunmak suçlamasıyla uyarı, kınama ve maaş kesme cezalarını aldığı ve adı geçen şahsın evli olduğu halde 19 yaşında biriyle kaçtığı hususundan kaynaklı görevden uzaklaştırıldığı görülmektedir. Şahıs uygunsuz davranışları nedeniyle almış olduğu disiplin cezalarına rağmen halen okul müdürü olarak görev yapmaya devam etmekte ve öğrencilere tehlike arz etmektedir” denildiği soruşturma raporunda; Mustafa Kartaler'in, kız öğrencilerin özel bölgelerine rahatsız edici şekilde baktığı iddiasıyla 1/30 oranında aylıktan kesme ve 'kara gözlüm', 'aşkım' diyerek bazı kız öğrencilere de hoşlanmayacakları şekilde hitap ettiği iddialarıyla ilgili kınama cezası talep edildiği bilgisi yer aldı. İddialara ilişkin suç duyurusu raporunun da düzenlendiği belirtilen idari müfettiş raporunda, il dışında görevlendirilmesinin uygun olacağı belirtilen Kartaler'in de aynı yönde dilekçe verdiği GEÇMİŞİ KABARIKÖte yandan cinsel taciz iddiasıyla tutuklanan okul müdürü Mustafa Kartaler'in, 2020'de görev yaptığı Beylikova ilçesinde 'devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunmak' suçundan 2 kez kınama, uyarı ve aylıktan kesme disiplin cezaları aldığı ortaya çıkmıştı. Kartaler'in, 2011'de ise İnönü ilçesinde 'verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında kayıtsızlık göstermek' suçundan uyarı cezası aldığı öğrenilmişti.
Şikayet Bildirimi Önemli Uyarı Bu servisi gereksiz kullananların şikayet etme hakkı geri alınacaktır. Adınız Soyadınız E-Posta Adresiniz Şikayet Nedeninizi Güvenlik kodu Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla ortaokul müdürü tutuklanmasının ardından bakanlık kararıyla görevinden alındı. yerine, İstanbul'dan Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman'ın atandığı belirtildi. Kaynak DHA Eklenme 17 Şubat 2022 1448 Eskişehir'de 10 kız öğrenciye cinsel taciz nedeniyle bir okul müdürünün tutuklanması sonrasında yeni gelişme yaşandı. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma sürerken Milli Eğitim Bakanlığı, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü görevden aldı. yerine ise İstanbul Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman'ın atandığı belirtildi. Eskişehir'de Alpu Ortaokulu'nun yanı sıra Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulu'nun müdürü olan 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla önceki gün tutuklanmıştı. Facebook'tan takip etmek için tıklayınız Bu Habere Tepkiniz
Eskişehir'de ortaokul müdürü Mustafa Kartaler, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Milli Eğitim Bakanlığınca, İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt da görevden alındı. Cırıt yerine İstanbul'dan Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman atandı. Öte yandan Alpu Kaymakamı Kübra Karaalioğlu, Kartaler hakkında Eskişehir Valiliği'ne uyarı yazısı yazdığı ortaya çıktı. İĞRENÇ OLAY SONRASI GÖREVDEN ALINDI Alpu Ortaokulu’nun yanı sıra Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulu'nun müdürü olan Mustafa Kartaler, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla önceki gün tutuklandı. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma sürerken Milli Eğitim Bakanlığı, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt’ı görevden aldı. Cırıt’ın yerine ise İstanbul Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın atandığı belirtildi. FOTOĞRAF TUTUKLANAN MUSTAFA KARTALER SORUŞTURMA BAŞLATILDI Eskişehir Valiliği’nin talebi üzerine ortaokul müdürü Mustafa Kartaler’in kötü siciline rağmen 2 okula birden müdür olarak atanmasına ilişkin Milli Eğiti Bakanlığı’nca da soruşturma başlatıldı. Okul müdürü Kartaler’in görevden uzaklaştırma ile sonrasında 2 okula birden müdür olarak atanmasıyla ilgili tüm sürecin, görevlendirilen bakanlık müfettişlerince incelemeye alındığı kaydedildi. KAYMAKAM, MÜDÜR HAKKINDA UYARI YAZISI YAZMIŞ Alpu Kaymakamı Kübra Karaalioğlu’nun da okul müdürü Mustafa Kartaler hakkında Eskişehir Valiliği’ne 2 Şubat'ta uyarı’ yazısı gönderdiği ortaya çıktı. Eskişehir Valiliği İl İdare Kurulu’na gönderilen yazıda okul müdürü Mustafa Kartaler’in tehlike arz ettiğini, daha önce de uyarı, kınama ve maaş kesme cezaları aldığı belirtilerek, “İlçemiz Alpu Ortaokulu olarak görev yapan Mustafa Kartaler hakkında rehber öğretmen okul içerisinde yapmış olduğu öğrenci görüşmelerinde ortaya çıkan kız öğrencilere uygunsuz davaranışlarda bulunduğu iddiaları sebebiyle açılan soruşturma neticesinde, soruşturma süresi boyunca soruşturma seyrini etkilememek adına 5 Ocak 2022 tarihinden görevden uzaklaştırılmıştır. Okul müdürü olarak görevlendirilen Mustafa Kartaler’in sicili incelendiğinde 3 Mart 2020 tarihinde hizmet duşunda devlet memurlarının itibar ve güven duygusunu saracak davranışlarda bulunmak suçlamasıyla uyarı, kınama ve maaş kesme cezalarını aldığı ve adı geçen şahsın evli olduğu halde 19 yaşında biriyle kaçtığı hususundan kaynaklı görevden uzaklaştırıldığı görülmektedir. Şahıs uygunsuz davranışları nedeniyle almış olduğu disiplin cezalarına rağmen halen okul müdürü olarak görev yapmaya devam etmekte ve öğrencilere tehlike arz etmektedir” denildiği öğrenildi. 'KIZ ÖĞRENCİLERİN ÖZEL BÖLGELERİNE RAHATSIZ EDİCİ ŞEKİLDE BAKTI' İDDİASI İdari soruşturma raporunda; Mustafa Kartaler'in, kız öğrencilerin özel bölgelerine rahatsız edici şekilde baktığı iddiasıyla 1/30 oranında aylıktan kesme ve 'kara gözlüm', 'aşkım' diyerek bazı kız öğrencilere de hoşlanmayacakları şekilde hitap ettiği iddialarıyla ilgili kınama cezası talep edildiği bilgisi yer aldı. İddialara ilişkin suç duyurusu raporunun da düzenlendiği belirtilen idari müfettiş raporunda, il dışında görevlendirilmesinin uygun olacağı belirtilen Kartaler'in de aynı yönde dilekçe verdiği belirtildi. GEÇİCİ GÖREVLENDİRME YAPILDI Eskişehir'de, ortaokul müdürü Mustafa Kartaler'in 10 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklanmasının ardından bakanlıkça görevden alınan İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cirit ile ilgili yeni karar belli oldu. Eskişehir Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Cirit'in bakanlık koordinasyon kuruluna geçici olarak görevlendirildiği belirtilerek, "İl Milli Eğitim Müdürü Hakan CIRIT, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından Personel Genel Müdürlüğü Koordinasyon Kurulu'na geçici görevlendirilmiştir" denildi. MUSTAFA KARTALER'İN GEÇMİŞİ KABARIK Öte yandan cinsel taciz iddiasıyla tutuklanan okul müdürü Mustafa Kartaler'in, 2020'de görev yaptığı Beylikova ilçesinde 'devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunmak' suçundan 2 kez kınama, uyarı ve aylıktan kesme disiplin cezaları aldığı ortaya çıkmıştı. Kartaler'in, 2011'de ise İnönü ilçesinde 'verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında kayıtsızlık göstermek' suçundan uyarı cezası aldığı öğrenilmişti. Kaynak DHA
Diyanet İşleri Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığına ilişkin atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı. Abone ol Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararlarına göre, Diyanet İşleri Başkanlığında boş bulunan Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğüne Remzi Bircan, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına ise Fatih Mehmet Karaca atandı. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığına, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı Demet Koç'un ataması yapıldı. 8 İl Milli Eğitim Müdürü görevden alındı Milli Eğitim Bakanlığına ait atama kararları ile 8 il milli eğitim müdürünün görevden alınmasına, 14 ile de yenilerinin atanmasına karar verildi. Buna göre, Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan, Giresun İl Milli Eğitim Müdürü Necati Akkurt, Karabük İl Milli Eğitim Müdürü Ali Köse, Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Çetin, Kırşehir İl Milli Eğitim Müdürü Osman Elmalı, Sivas İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy, Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürü Halis İşler ve Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek görevlerinden alındı. 14 ile yeni İl Milli Eğitim Müdürü atandı Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Adana İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Hakkari İl Milli Eğitim Müdürü Veysel Durgun, İstanbul İl MilliEğitim Müdürlüğüne Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğüne de Murat Küçükali atandı. Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Alagöz, Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Nurettin Yılmaz, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Cemal Yılmaz, Kırşehir İl MilliEğitim Müdürlüğüne Şevket Karadeniz, Kütahya İl MilliEğitim Müdürlüğüne Hasan Başyiğit, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Fazilet Durmuş, Sinop İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Ercan Yıldız, Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Ebubekir Sıddık Savaşçı, Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ise Ersan Ulusan getirildi.
İstanbul’da 3 İlçe Milli Eğitim Müdürü İl Milli Eğitim Müdürü tarafından şok bir kararla görevden alındı. Ajans Kamu sitesindeki habere göre; Arnavutköy, Beylikdüzü ve Şile İlçe Milli Eğitim Müdürleri, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci tarafından görevden alındı. GÖREVDEN ALINAN İSİMLER ŞÖYLE Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü – Yafes BAKIRCI Şile İlçe Milli Eğitim Müdürü – Harun DİZEĞRİ Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü – Mehmet DAĞ Görevden almaların İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci’nin tasarrufu olduğu beliritliyor. Yelkenci’nin, başarılı çalışmaları ile bilinen isimleri görevden alma gerekçesinini ne olduğu ise henüz bilinmiyor. Beklenmedik zamandaki görevden almalar, İstanbul Milli Eğitim camiasını etkilemi durumda… Görevden alınan ilçe müdürlerinin yerlerine ise; İstanbul’da görev yapan bazı ilçelerdeki okul müdürleri atandı. Kulislerden gelen bilgiye göre; Maltepe, Adalar ve Kısa süre önce göreve mahkeme kararı ile dönen Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin de görevden alınacakları iddia ediliyor. EĞİTİM BİR-SEN’DEN SERT TEPKİ! Öte yandan; İstanbul İl Müdürü’nün bu kararına yetkili sendika Eğitim Bir-Sen’in İstanbul 1 ve 5 No’lu şube başkanları tepki gösterdi. Yapılan açıklama şu şekilde Bürokratik Vesayetin Mültecileri Sosyolog İsmail Coşkun şubemizin düzenlediği bir panelde devleti anlatırken, batı toplumlarında devletin bir sınıfın tahakküm aracı olduğunu, biz de ise devletin toplumun genel çıkarlarını düşünen bir örgütlenme olduğunu ve meşruiyetini toplumdan aldığını söyler ve ekler, devlet toplumun sorunlarını çözmeli, ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Kemal Tahir’in Devlet Ana romanında geçen ve çok önemli bulduğum “Bey kısmının onuru kendi malı değildir.” sözü de İsmail Coşkun’un sözleri ile bir arada düşünüldüğünde daha da bir anlam kazanıyor. Bu düşünceler üzerinden günümüze baktığımızda bürokratik devlet anlayışının terk edilmesi gereği ortaya çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın sıkça kullandığı Şeyh Edebali’ye ait “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözü ise adeta bu değişimin mesajı niteliğindedir. Bazı yöneticilerin cakaları ve çakarları ile kendi hissiyatlarını bir devlet politikası gibi uygulamaları bey-yönetici olmanın getirdiği toplumsal sorumluluğu ve değişimi anlamadıklarını göstermektedir. Son yıllarda bürokratik vesayetin kırılması doğrultusunda önemli adımlar atıldı. Ancak zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Bürokratımız toplumla, astları ile arasına anlamsız mesafeler koyuyor. İhtiyaçlara cevap vermek yerine makamın gücünü kullanıyor. Unutulmamalıdır ki; devletten aldığı yetki ile insanları tehdit ve huzursuz eden bir yönetim devlet olmanın onurunu taşıyamaz. Devlet toplumun ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Peki devlet kim ya da nedir? Yaşayan bir organizma mı? Eğitim camiası üzerinden bakacak olursak… Öğrenci ve velisi için sınıftaki öğretmen, öğretmen için müdürü, müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü, il milli eğitim müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürü devletin ta kendisidir… Silsile bu şekilde aşağıdan yukarıya doğru devam eder. Durum her kurum için aynıdır. Emniyeti, maliyesi, üniversitesi… Öğretmenlerin en çok rahatsız oldukları konuların başında şüphesiz öğretmenlik mesleğinin itibar kaybettiğine ilişkin şikâyetler geliyor. Bu konunun ekonomik, sosyolojik, politik birçok yönü var. Bizim burada değineceğimiz ve öğretmenleri en çok yaralayanı üstleri tarafından takdir edilmemek hatta zaman zaman tahkir ve tehdit edilmek. Bu konuda şikâyetler sadece öğretmenlerden gelmemekte taşra teşkilatındaki okul müdürü ve şube müdüründen tutun Bakanlık Merkez Teşkilatına kadar şikâyetler uzanmakta… Kapalı ortamlarda kime dokunsan bir dokun bin ah işit’ durumu yaşanmakta. Daha düne kadar yanlarında birlikte çalıştıkları arkadaşlarının makam değişikliği ile birlikte adeta sınıf atlamışçasına bir tavır, tutum değişikliği sergilemeye başladığına şahit olduklarını ifade ediyorlar. İster bürokrasiden, ister siyaset kurumundan, isterse sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi olduğunu iddia edenlerden gelsin bu tutum asla kabul edilemez. Eğitim çalışanlarını nesneleştiren ve sivilleşme yönünde atılan adımlara, kazanımlara bürokrasiyi kutsayan bir zihin yapısıyla bakan, küçümseyen, anlamayan, algılayamayan, tehditkâr bir dil kullanan, öğretmenin yaptığı işle ilgilenmeyip kılık kıyafetiyle uğraşan bir yaklaşım sergileyenler anarşizmin ocağına benzin dökmenin ötesinde bir şey başaramazlar. Kıyafetinden dolayı Ankara’da şehir merkezine Aşık Veysel’i almayan bürokrasinin devri bitti artık. Bu devri özleyen bürokratlara ihtiyacımız yok. Devir çalışanını, paydaşlarını, toplumu suçlayarak koltuğunda oturan bürokratların değil, kapısı herkese açık, çalışanını, paydaşlarını, toplumu dinleyen, onları tehdit ve tedirgin etmeden bir yönetim sergileyebilen bürokratların devri… Yüz binlerce eğitim çalışanın temsilcisi olan eğitim örgütlenmelerini, sendikaları çözüm ortağı görmek yerine sorun odağı olarak algılayan bir zihin yapısı eğitimin sorunlarının çözümüne katkı sunmak bir yana baştan kaybetmeye mahkûmdur. Tarih adanmışların atanmışlara boyun eğdiğini yazmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” vurgusu, 600 yıl üç kıtayı yönetmiş bir imparatorluğun temel felsefesidir. Verilen mesaj gayet nettir. Devletimiz tek parti dönemi ve sonrasında darbelerle kendini yeniden dizayn eden bürokratik devlet anlayışından, devletin kendisini oluşturan insanlar için var olduğu, onların mutluluğunun teminatı olduğu, vatandaşına karşı cömert, hizmeti ön planda tutan, onu besleyen, büyüten kerim devlet anlayışına doğru rotasını değiştirmiştir. Devletin bürokrasisi de bu realiteye göre pozisyon almak durumundadır. Toplumla ve kendi çalışanları ile barışık bürokratlara ihtiyacımız var. Odasına yardımcısının bile giremediği, çalışanlarına yukarıdan bakan, onları itibarsızlaştıran bürokratlara ise ihtiyaç yoktur. İnsana dokunan, onu kuşatan, kurumları kuşatarak yöneten, tedirgin etmeyen, korkutmayan, devlettin teamüllerini bilen ve işleten bürokratlara ihtiyacımız var. Ahmet Özcan’ın ifadesiyle; Osmanlı’nın son dönemlerinden günümüze ne zaman taşradan küçük memur, esnaf, çiftçi çocuklarının devlet bürokrasisinde yer edinmesi çabası gündeme gelse o dönemin jargonu ile ’beyzadeler’’, yaşadığımız dönemin ifadesiyle ’Beyaz Türkler’’in direnişiyle karşılaşmışlardır. Diğer yandan kendi içinden geldikleri sosyolojik taban da iktidara yaklaşmakla devlete ve millete yabancılaşma riskinin ortaya çıktığı iddialarıyla önlerini kesmeye çalışır, bu Anadolu çocuklarının… Bu Anadolu çocukları mültecidirler, çünkü bir yandan aldıkları eğitimin bir sonucu olarak kendi içinden geldikleri tabanla ’devlet’’ mekanizmasının bir parçası olmak arasında yaşadıkları ikilem sonucu o tabandan kültürel anlamda olmasa da düşünsel ve duygusal bir kopuş yaşamaya başlamışlardır. Bir yandan bu kopuşun sancısını yaşayan bu çocuklar diğer taraftan da bürokratik sahada komitacı torunu ’Beyaz Türkler’’in siyasi ayak oyunları, entrikacı istihbarat oyunları ile mücadele eder. Ancak her defasında kırk pınardaki pehlivan misali göbekleri güneşi görür, görmese de hakem kararı ile diskalifiye edilirler. Tam da yukarıdaki tanıma uyan nedenlerden dolayı ’devletlu ulema’’ tarafından sürekli dışlanan bu mülteciler’in gelişini engellemeye çalışan grupların ya da odakların hepsi temelde aynıdır. Bunların aralarında çatışma olduğu vehmini veren şey yalnızca kullandıkları semboller, ritüeller ve renklerdir. Geçenlerde Mustafa Özel bir yazısında, ’Sussak tesiri olmuyor, söylesek gönüllerimiz razı değil. Sussak da aynı bedeli ödüyoruz konuşsak da.’’ diyordu. Aynen Mustafa Özel’in anlattığı durumdayız. Devlete, millete hizmet için elinden tutulup makama getirilenlerin yaptığı ilk icraatın yeni kartvizitleriyle içinden çıktığı topluma italik bakması maalesef kaderimiz oluyor. Bu makam sahiplerinin seçimlerin hemen ertesinde, kullan-at yaşamların gölgesinde dava/mesai arkadaşlarını sudan sebeplerle tasfiye ederek kimin hayrına çalıştıklarını da bir kez daha düşünmelerinde yarar görüyoruz. Olaya tüketim toplumunda kullanım değeri gözüyle bakanlar, kendilerinin de bir gün o gözle değerlendirilebileceğini hesaba katmalıdırlar. Ahmet Özcan, ’’Sahte çatışmalar, idealist kuşakların tasfiyesine ve konformist unsurların elitleşmesine yol açmıştır.’’ der. Güya içimizden çıkan elitist bürokrasinin, yaşadığımız zor süreçlerde mücadelenin göbeğinde olan idealist kadroları tasfiye teşebbüsüyle adeta bürokratik otokrasiye dönüşme çabalarını kaygıyla izlemekteyiz. Genelde MEB’deki, özelde İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğündeki son değişikleri bu bakış açısıyla değerlendiriyor, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Sayın Ömer Faruk YELKENCİ’nin dikkatini çekiyor ve ’Zalimin zulmü sükut sayesinde yurtlanır.’’ düsturunca tarihe not düşüyoruz. Eğitim-Bir-Sen İstanbul 1 ve 5 Nolu Şubeleri adına Şube Başkanları Ferhat ÖZTÜRK ve Celal DEMİRCİ
istanbul il milli eğitim müdürü görevden alındı