Kuşkusuz, anne karnında gelişmekte olan zigotu bu özelliğiyle tarif eden bir kelime kullanılması, Kuran'ın Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından indirildiğini bir kez daha ispatlamaktadır. Anne karnındaki bebek, gelişiminin ilk aşamasında annesinin kanından beslenebilmek için rahim duvarına yapışıp tutunan bir zigot halindedir.
Peygamberin hadislerinde anne karnındaki gelişim şöyle belirlenmiştir: “Şüphesiz sizden birinizin oluşumu annesinin karnında kırk günde toplanır. Sonra orada o kadar bir süre içinde alaka (aşılanmış yumurta olur. Sonra o kadar bir süre içinde mudga (bir parça et) haline gelir. Sonra melek gönderilir ve kendisine ruh
Bebeğindoğduğu anda canlı olup doğumdan sonra ölmesi durumu bu gruba dahil değildir.Ölü doğum 20. gebelik haftasından sonra anne karnında ölen bebekler için kullanılır ve yaklaşık 200 gebelikte bir görülür.20 haftadan önce anne karnında ölüm olması ölü doğum olarak sınıflandırılmaz ve bunlar düşük grubuna girer.
Anne Karnındaki Bebeğe Ruh Ne Zaman Verilir - Nihat Hatipoğlu izleyin - islam Dailymotion'da
Bebek anne karnında mucizevi bir şekilde gelişir ve 2. haftada ilk olarak sinir sisteminin taslağı oluşmaya başlar. Organlar içerisinde ilk oluşan kalp ve sinir sistemidir. Sinir sistemi 2. haftadan sonra şekillenerek ve içsel organizasyonunu geliştirerek 5-6. hafta da yapısını tamamen şekillendirir. Ancak sinir sistemi
Vay Tiền Nhanh. Bebek anne karnında nasıl oluşur? Bebeğin anne karnındaki oluşumu ve gelişimi ile ilgili ayet ve hadis-i Kerîm’de insan neslinin, kendi türünü doğum yoluyla sürdürdüğünü bildiren pek çok âyet vardır. Bunlarda çocuğun ana karnındaki gelişimi tıp biliminin açıkladığı ile uyumlu bir biçimde belirtilmektedir. Bir kaç âyeti örnek olarak vereceğiz. BEBEĞİN OLUŞUMU İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER “Şüphesiz biz sizi topraktan, sonra nutfeden sperm, sonra alakadan kadının aşılanmış yumurtası, sonra uzuvları önce belirsiz, sonra belirli canlı et parçasından yarattık ki size gücümüzü gösterelim. Dilediğimizi belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz, sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız.” [1] “Şüphesiz biz insanı çamurdan bir özden yarattık. Sonra onu sağlam bir karargâhta sperm haline getirdik. Sonra bu spermi, alaka aşılanmış yumurta yaptık. Peşinden alakayı bir parça et haline soktuk. Sonra bu bir parça ette kemikleri yarattık, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratılışla insan haline getirdik.” [2] Hz. Peygamberin hadislerinde anne karnındaki gelişim şöyle belirlenmiştir “Şüphesiz sizden birinizin oluşumu annesinin karnında kırk günde toplanır. Sonra orada o kadar bir süre içinde alaka aşılanmış yumurta olur. Sonra o kadar bir süre içinde mudga bir parça et haline gelir. Sonra melek gönderilir ve kendisine ruh üflenir. Meleğe dört kelime emredilir Doğacak çocuğun rızkını, yaşama süresini, işleyeceği amellerini, şakî mi Cehennemlik mi? yoksa said mi Cennetlik mi? olacağını yazması.” [3] Âmir b. Vasile naklettiği hadiste ise şu ilâveler vardır “Anne rahmine düşen spermin üzerinden kırk iki gece geçince, Allah ona bir melek gönderir. Ona sûret verir; kulağını, gözünü, derisini, etini ve kemiklerini yaratır. Sonra melek sorar Erkek mi, yoksa dişi mi olacak, eceli ve rızkı ne olacak?. Allah dilediğine hüküm verir ve melek yazar. Sonra melek elinde bu sahife ile çıkar. Emrolunduğunun üzerine ne bir ziyade ve ne de eksiklik yapar.” [4] Müslim’in Kader konusunda ilk hadis olarak zikrettiği rivayette şöyle buyurulur “Şüphesiz sizden birisinin yaratılışı ana karnında kırk günde toplanır. Sonra kırk günde alaka dönemi olur, sonru bunun gibi kırk günde mudga dönemi olur. Sonra melek gönderilir ve ona ruh üflenir ve meleğe dört kelimeyi yazması emredilir Rızkı, dünyada yaşama süresi, ameli, şakî mi saîd mi olacağı.” [5] Buna göre, ana karnındaki cenine, ruhun üflenmesinin, kemiklerin ve organların teşekkül edip, ruhu taşıyabileceği bir süreç olan üç kırk, yani 120 geçince ruhun üflendiği anlamı çıkmaktadır. Yukarıdaki âyet ve hadislerde, çocuğa ana karnında oluşum devresinde iken bir hayat programının yükletildiği ve onun biyolojik yaratılışında kader programının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Hatta Hz. Peygamber ömür boyu cennete girmeye sebep olan amelleri işleyip sonunda cennete bir arşın kalmışken cehenneme götüren amelin, sonucu değiştirebildiğini; ömür boyu, cehenneme götürecek amelleri işleyip, sonunda cennete götüren bir amel yüzünden cennete girilebileceğini ve bunun anne karnında yazılan bu program nedeniyle böyle olduğunu belirtmesi üzerine,[6] bir sahabî; kader programımız yazıldığına göre amel etmemize ne gerek var? diye sorunca, Allah elçisi şöyle buyurmuştur “Amel edin! Herkese imkân verilmiştir. Saadet ehline programı saîd yazılanlar saadet ehlinin ameli kolaylaştırılır. Şekavet ehline şaki yazılanlar ise şekâvet ehlinin ameli kolaylaştırılır”, sonra şu âyeti okudular “Kim Allah yolunda harcar ve O’na karşı gelmekten sakınır, ve en güzel olan “İslâm” inancını tasdik ederse, Biz onu en kolay olana muvaffak kılacağız. Fakat kim de cimrilik eder ve Allâh’a ihtiyacı olmadığını iddia eder ve en güzel olan “İslâm” akidesini yalanlarsa, Biz, onu en zor olana sürükleriz.” [7] Herşey yüce Allâh’ın kudret elinde ve O’nun dilemesine bağlı olduğu için kimi zaman ömür boyu büyük kötülüklerin ve bataklığın içinde kalan kişi, ömrünün sonuna doğru Allâh’ın rızasını kazandıran bir amel yapar ve hayırlı bir sonla dünyadan ayrılabilir. Ancak genel olarak insanların âhiretteki durumunu dünyadaki amelleri belirler. Burada belki ibadet ve amellerine fazla güvenerek, büyüklük ve üstünlük taslayanlara ve böylece yüce Allâh’ın gazabını üzerine çekenlere bir uyarı vardır. Dipnotlar [1] Hac, 21/5. [2] Mü’minûn, 23/12-14; bk. Mü’min, 40/67. [3] Buhârî, Bed’ül-Halk, 6, Enbiyâ’, 1, Kader 1; Müslim, Kader, 1; Ebû Dâvûd, Sünnet, 16; Tirmizî, Kader, 4; İbn Mâce, Mukaddime, 10; A. Davudoğlu, Sahîh-i Müslim Terc. ve Şerhi, İst. 1979, X, 613. [4] Müslim, Kader, 3; İbn Mâce, Mukaddime, 7; İbn Hanbel, II, 176. [5] bk. Müslim, Kader, 1, 4; Ahmed b. Hanbel, I, 374, III, 397. [6] bk. Buhârî, Bed’ü’l Halk, 6; Müslim, Kader, 1. [7] Leyl, 92/5-10. Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları İslam ve İhsan
ilerde bebenin intihar komandosu olmasini kolaylastirir. saçmalamaya meyilli kişilik göstergesi, bir nevi şekilcilik örneği. sakin ol hele bir doğsun, aklı başına gelsin, okusun, okuduğunu anlasın, dinleyeceği şeyin ne anlama geldiğini öğrensin sonra kendi hür iradesiyle istediğini yapsın. sen doğuruyorsun diye her şeyine sen mi karar vereceksin? bebeğin sakallı doğmasına yol açabilir.bkz sakallı bebek herhalde bebeğe klasik müzik dinletmekten farklı bir durum değil. arkadaşlardan birisi bebeğine hamileyken sürekli klasik müzik dinletti, çocuk şu an iki yaşında ve klasik müzik dinleyince ağlıyor ama pop müzik, arabesk falan duyunca acayip mutlu oluyor. sanırım kuran dinleyen çocuk da alternatif dinlerine yönelmek isteyebilir. kendini farklı alanlara yönlendirebilir kısacası baskı yoluyla birşey kabullendirilemez.bkz kaş yaparken göz çıkarmak inançlı bir çağdaş olması için sol kanaldan vivaldi sağ kanaldan kani karaca dinletmek gerekir. hatta çok kanallı bir yayın yapıp1. vivaldi aydın çağdaş zart zurt olsun diye2. kani karaca dinini diyanetini de boşlamasın diye3. şivan perver kürt kardeşleriyle uyum içinde yaşayabilsin diye4. arif sağ alevi-sünni çatışmasına denk gelirse "durun siz kardeşsiniz" diyebilsin diye5. michael jackson en az bir dil öğrensin, michael'ı rest in peace illa ki sevsin ve global düşünsün diye6. boys anılar bunun yayınının yapıldığı kulaklığı değdirip değdirip çekiyoruz anne karnına. "vivaldi ile bunların arasında bir yerde olacaksın doğduğunda. sen seç" diye en baştan almak lazım geldi evvela bkz kuran-ı kerimedit doğmamış bebeğin terörist olabileceğini varsayanlar var.... eyvah eyvah... vah vah vah... yavrum sen de bebektin, annen sana ne dinletti böyle? bebek forumlarında, karnına kulaklığı dayayıp bebeğine yasin dinleten birçok anne adayı olduğunu görüp şaşırdığım olay. anne karnında ki bebeğin belli bir süre sonra dışarda ki seslere tepki verdiğini ve bu seslere göre psikolojik bir altyapı oluşturduğu söylenmişti uzun zamanlar önce*; bunun üzerine bir çok ebeveyin anne karnında ki doğmamış bebelerine bach, vivaldi, çehov, dinletmeye başlamıştı. bir kısım da bu araştırmanın neticesinde kuran-ı kerim dinletmiş doğmamış çocuklarına. bunun neresi garip anlamak güç. he bir de terörist falan nitelendirmesinde bulunanlar var, ya ben lan neyse bişey demiyorum... uygun bir ses tonunda olduktan sonra bir zararı olmadığı gibi küçük bir faydası bile olabilir brutal' dan kacinalim. tabii ki bu fayda imana getirme şeklinde değil, oluştuysa kulağına kadar ulaştığı haliyle seslere aşinalığını sağlamak, uyaranlar göndermek esas olan annenin o sırada ne hissettiğidir. bir nedenle bu işlem sırasında tedirgin oluyor, stres hissediyorsa bu bebeği etkileyeceği için fayda değil zarar getirir. ha anne de bu işlemden memnun o esnada cocugu icin en iyisinin yapıldığını düşünüyor, mutlu ve huzurlu ise bebek endorfini alacağından daha büyük bir yarardan bahsedebiliriz. özetle fiziksel olarak zararı olmayan uygulamalar eğer anneyi mutlu huzurlu hissettiriyorsa isterseniz şiir okuyun, okusun, . . . yapılmalıdır. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Bebeğin anne karnında tutunması için dua, bebeğin anne karnında kalması için yakarıştır. Dua, doğmamış çocuğun anne karnında kalması için okunabilir. Kadın çocuğunun güvende ve sağlıklı olmasını ister ve bunun olması için dua anne karnında tutunması için dua okuyarak sağlıklı bir evlada sahip olmak için Allah’a dua edebilirsiniz. Hamilelik dönemi anne adaylarının her zaman bebeklerine bir şey olma korkusu ile endişe içerisinde geçebilmektedir. Ancak bu süreyi daha huzurlu ve daha sağlıklı bir şekilde atlatabilmek için sık sık dua okuyabilirsiniz. Bebeğin düşmemesi ve bebeğin anne karnında tutunması için dua önerilerini sizler için Anne Karnında Tutunması İçin Okunması Gereken DualarHamilelikte Bebeğin Tutunması İçin Meryem SuresiHamilelikte Düşüğü Önlemek İçin A’raf SuresiHamilelikte Bebeğin Sağlıklı Olması İçin Okunacak Dualar ve SurelerEnbiya SuresiAl-İ İmran SuresiYasin-i ŞerifAnne Adayının Gebelik Döneminde Yapması Tavsiye Edilen DavranışlarBenzer yazılarBebeğin Anne Karnında Tutunması İçin Okunması Gereken DualarSağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmek için gerekli olan fiziki kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmalısınız. Ancak sağlık şartlarını yerine getirdikten sonra yaşantımızın her anında yaptığımız gibi bol bol dua ederek bu süreci daha sağlıklı atlatabilirsiniz. Dokuz aylık bir sürece sahip olan gebelik döneminde bebeğin anne karnında tutunması için dua Bebeğin Tutunması İçin Meryem SuresiBebeğin anne karnında tutunması için dua okumakBebeğin anne karnında tutunması için Meryem Suresi anne adayları tarafından düzenli olarak okunması tavsiye edilen dualardan biridir. Hem hamile kalmak hem de bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için en tesirli dualardan biri olarak dönemi öncesi ve sırasında Meryem Suresi’nin faziletleri de oldukça fazladır. Bebeğin anne karnında iken tutunması ve düşük olmaması için düzenli olarak ve abdestli bir şekilde Meryem Suresi’ni Düşüğü Önlemek İçin A’raf SuresiA’raf Suresi, hamile olan kadınların gebelik dönemleri boyunca okumaları önerilen dualardan biridir. Özellikle bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmemesi ve anne karnında iken düşmemesi için her Cuma ve abdestli şekilde 7 kez A’raf Suresi’nin okunması tavsiye adayının kendisi okuyabileceği gibi yakınları da anne adayı için A’raf Suresi okuyarak düşük olmaması için dua Bebeğin Sağlıklı Olması İçin Okunacak Dualar ve SurelerHamilelikte bebeğin sağlıklı olması için dua ve sureler okunabilir. Ayrıca anne adayı hamileyken bebeği cinlerden korumak için Kuran okumalıdır. Annenin hamile kaldıktan sonra bebeğine Kuran okuması gerekir. Anne babalar, çocuklarını şeytanlardan ve cinlerden korumak için şu sureleri okumalıdırEnbiya SuresiGebelik dönemi için en faziletli surelerden birisi de Enbiya Suresi’dir. Hem bebeğin sağlıklı hem de güzel ahlaklı olması için hamilelik döneminde sık sık Enbiya Suresi’nin okunması tavsiye Suresi, bebeğin anne karnında tutması için dua ile birlikte Suresinin okunuşu şu şekildedir1. İkterabe lin nasi hısabühüm ve hüm fı ğafletim mu’ridun2. Ma ye’tıhim min zikrim mir rabbihim muhdesin illestemeuhü ve hüm yel’abun3. Lahiyeten kulubühüm ve eserrun necvellezıne zalemu hel haza illa beşerum mislüküm e fete’tunes sıhra ve entüm tübsırun4. Kale rabbi ya’lemül kavle fis semai vel erdı ve hüves semiul alim5. Bel kalu adğasü ahlamim belifterahü bel hüve şaır felye’tina bi ayetin kema ürsilel evvelun6. Ma amenet kablehüm min karyetin ehleknaha e fe hüm yü’minun7. Ve ma erselna kableke illa ricalen nuhıy ileyhim fes’elu ehlez zikri in küntüm la ta’lemun8. Ve ma cealnahüm cesedel la ye’külunet taame ve ma kanu halidın9. Sümme sadaknahümül va&’de fe enceynahüm ve men neşaü ve ehleknel müsrifın10. Le kad enzelna ileyküm kitkaben fıhi zikruküm e fe la ta’kılun11. Ve kem kasamna min karyetin kanet zalimetev ve enşe’na ba’deha kavmen aharın12. Felemma ehassu be’sena izahüm minha yerküdun13. La terküdu varciu ila ma ütriftüm fıhi ve mesakiniküm lealleküm tüs’elun14. Kalu ya veylena inna künna zalimin15. Fe ma zalet tilke da’vahüm hatta cealnahüm hasıyden haidın16. Ve ma halaknes semae vel erda ve ma beynehüma laıbın17. Lev eradna en nettehıze lehvel lettehaznahü mil ledünna in künna faılın18. Bel nakzifü bil hakkı alel batıli fe yedmeğuhu fe iza hüve zahık ve lekümül veylü mimma tesıfun19. Ve lehu men fis semavati vel ard ve men ındehu la yestekbirune an ıbadetihı ve la yestahsirun20. Yüsebbihunelleyle ven nehara la yeftürun21. Emittehazu alihetem minel erdı hüm yünşirun22. Lev kane fıhima alihetün ilellahü lefesedeta fe sübhanellahi rabbil arşi amma yasıfun23. La yüs’elü amma yef’alü ve hüm yüs’elun24. Emittehazu min dunihı aliheh kul hatu bürhanekümv haza zikru mem meıye ve zikru men kablı bel ekseruhüm la ya’lemunel hakka fehüm mu’ridun25. Ve ma erselna min kablike mir rasulin illa nuhıy ileyhi ennehu la ilahe illa ene fa’düdun26. Ve kalüttehazer rahmanü veleden sübhaneh bel ıbadüm mükramun27. La yesbikunehu bil kavli ve hüm bi emrihı ya’melun28. Ya’lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm ve la yeşfeune illa li menirteda ve hüm min haşyetihı müşfikun29. Ve mey yekul minhüm innı ilahüm min dunihı fe zalike neczıhi cehennem kezalike necziz zalimın30. E ve lem yerallezıne keferu ennes semavati vel erda kaneta ratkan fe fetaknahüma ve cealna minel mai külle şey’in hayy e fe la yü’minun31. Ve cealna fıha ficacen sübülel leallehüm yehtedun32. Ve cealnes semae sakfem mahfusa ve hüm an ayatiha mu’ridun33. Ve hüvellezı halekal leyle ven nehara veş şemse vel kamer küllün fı felekiy yesbehun34. Ve ma cealna li beşerim min kablikel huld efeim mitte fehümül halidun35. Küllü nefsin zaikatül mevt ve nebluküm biş şerri vel hayri fitneh ve ileyna türceun36. Ve iza raakellezıne keferu iy yettehızuneke illa hüzüva e hazellezı yezküru aliheteküm ve hüm bi zikrir rahmani hüm kafirun37. Hulikal insanü min acel se ürıküm ayatı fe la testa’cilun38. Ve yekulune meta hazel va’dü in küntüm sadikıyn39. Lev ya’lemüllezıne keferu hıyne la yeküffune av vücuhihimün nara ve la an zuhurihim ve la hüm yünsarun40. Bel te’tıhim bağteten fe tebhetühüm fe la yestetıy’une raddeha ve la hüm yünzarun41. Ve le kadistühzie bi rusülim min kablike fe haka billezıne sehıru minhüm ma kanu bihı yestehziun42. Kul mey yekleüküm bil leyli vne nehari miner rahmanv bel hüm an zikri rabbihim mu’ridun43. Em lehüm alihetün metneuhüm min dunina la yestetıy’une nasra enfüsihim ve la hüm minna yushabun44. Bel metta’na haülai ve abaehüm hatta tale aleyhimül umür e fela yeravne enna ne’til erda nenkusuha min atrafiha e fehümül ğalibun45. Kul innema ünziruküm bil vahyi ve la yesmeus summüd düae iza ma yünzerun46. Ve leim messethüm nefhatüm min azabi rabbike le yekulünne ya veylena inna künna zalimın47. Ve nedaul mevazinel kısta li yevmil kıyameti fe la tuzlemü nefsün şey’a ve in kane miskale habbetim min hardelin eteyna biha ve kefa bina hasibın48. Ve le kad ateyna musa ve harunel fürkane ve dıyaev ve zikral lil müttekıyn49. Ellezıne yahşevne rabbehüm bil ğaybi ve hüm mines saati müşfikun50. Ve haza zikrum mübarakün enzelnah e fe entüm lehu münkirun51. Ve lekad ateyna ibrahıme ruşdehu min kablü ve künna bihı alimın52. İz kale li ebıhi ve kavmihı ma hazihit teemasılülletı entüm leha akifun53. Kau vecedna abaena leha abidın54. Kale le kad küntüm entüm ve abaüküm fı dalalim mübın55. Kalu ec’tena bil hakkı em ente minel laıbın56. Kale ber rabbüküm rabbüs semavati vel erdıllezı fetarahünne ve ene ala zaliküm mineş şahidın57. Ve tellahi le ekıdenne asnameküm ba’de en tüvlelu müdbirın58. Fe cealehüm cüzazen illa kebıral lehüm leallehüm ileyhi yarciun59. Kalu men feale haza bi alihetina innehu le minez zalimın60. Kalu semı’na fetey yezküruhüm yükalü lehu ibrahım61. Kalu fe’tu bihı ala a’yünin nasi leallehüm yeşhedun62. Kalu e ente fealte haza bialihetina ya ibrahım63. Kale bel fealehu kebiruhüm haza fes’eluhüm in kanu yentıkun64. Fe raceu ila enfüsihim fe kalu inneküm entümüz zalimun65. Sümme nükisu ala ruusihim lekad alimte ma haülai yentıkun66. Kale efeta’büdune min dunillahi ma la yenfeuküm şey’ev ve la yedurruküm67. Üffil leküm ve li ma ta’büdune min dunillah efela ta’kılun68. Kalu harrikuhü vensuru aliheteküm in küntüm faılın69. Kulna ya naru kunı berdev ve selamen ala ibrahım70. Ve eradu bihı keyden fe cealnahümül ahserın71. Ve necceynahü ve lutan ilel erdılletı birakna fıha lil alemın72. Ve vehebna lehu ishak ve ya’kube nafileh ve küllen cealna salihıyn73. Ve cealna hüm eimmetey yehdune bi emrina ve evhayna ileyhim fı’lel hayrati ve ikames salati ve ıtaez zekah ve kanu lena abidın74. Ve lutan ateynahü hukmev ve ılmev ve necceynahü minel karyetilletı kanet ta’melül habis innehüm kanu kavme sev’in fasikıyn75. Ve edhalnahü fı rahmetina innehu mines salihıyn76. Ve nuhan iz nada min kablü festecebna lehu fenecceynahü ve ehlehu minel kerbil azıym77. Ve nasarnahü minel kavmillezıne kezzebu bi ayatina innehüm kanu kavme sev’in fe ağraknahüm ecmeyın78. Ve davude ve süleymane iz yahkümani fil harsi iz nefeşet fıhi ğanemül kavm ve künna li hukmihim şahidın79. Fe fehhemnaha süleyman ve küllen ateyna hukmev ve ılmev ve sehharna mea davudel cibale yüsebbıhne vet tayr ve künna faılın80. Ve allemnahü san’ate lebusil leküm li tuhsıneküm mim be’siküm fe hel entüm şakirun81. Ve li süleymaner rıha asıfeten tecrı bi emrihı ilel erdılletı barakna fıha ve künna bi külli şey’in alimın82. Ve mineş şeyatıyni mey yeğusune lehu ve ya’melune amelen dune zalik ve künna lehüm hafizıyn83. Ve eyyube iz nada rabbehu ennı messeniyed durru ve ente erhamür rahımın84. Festecebna lehu fe keşefna ma bihı min durriv ve ateynahü ehlehu ve mislehüm meahüm rahmetem min ındina ve zikra lil abidın85. Ve ismaıyle ve idrıse ve zel kifl küllüm mines sabirın86. Ve edhalnahüm fı rahmetina innehüm mines salihıyn87. Ve zen nuni iz zehebe müğadıben fe zanne el len nakdira aleyhi fe nada fiz zulümati el la ilahe illa ente sübhaneke innı küntü minez zalimın88. Festecebna lehu ve necceynahü minel ğamm ve kezalike nüncil mü’minın89. Ve zekeriyya iz nada rabbehu rabbi la tezernı fardev ve ente hayrul varisın90. Festecebna lehu ve vehebna lehu yahya ve aslahna lehu zevceh innehüm kanu yüsariune fil hayrati ve yed’unena rağabev ve raheba ve kanu lena haşiıyn91. Velletı ahsanet ferceha fe nefahna fıha mir ruhına ve cealnaha vebneha ayetel lil alemın92. İnne hazihı ümmetüküm ümmetev vahıdetev ve ene rabbüküm fa’büdun93. Ve tekattau emrahüm beynehüm küllün ileyna raciun94. Fe mey ya’mel minas salihati ve hüve mü’minün fe la küfrane li sa’yih ve inna lehu katibun95. Ve haramün ala karyetin ehleknaha ennahüm la yarciun96. Hatta iza fütihat ye’cucü ve me’cucü ve hüm min külli hadebiy yensilun97. Vakterabel va’dül hakku fe iza hiye şahısatün ebsarullezıne keferu ya veylena kad künna fı ğafletim min haza bel künna zalimın98. İnneküm ve ma ta’büdune min dunillahi hasabü cehennem entüm leha varidun99. Lev kane haülai alihetem ma veraduha ve küllün fıha halidun100. Lehüm fiha zefıruv ve hüm fıha la yesmeun101. İnnellezıne sebekat lehüm minel husna ülaike anha müb’adun102. La yesmeune hasıseha ve hüm fı meştehet enfüsühüm halidun103. La yahzünülümül fezeul ekberu ve tetelekkahümül melaikeh haza yevmükümüllezı küntüm tuadun104. Yevme natvis semae ke tayyis sicililli lil kütüb kema bede’na evvele halkın nüıydüh va’den aleyna inna künna faılın105. Ve le kad ketabna fiz zeburi mim ba’diz zikri ennel erda yerisüha ıbadiyas salihun106. İnne fı haza le belağal li kavmil abidın107. Ve ma erselnake illa rahmetel lil alemın108. Kul innema yuha ileyye ennema ilahüküm ilahüv vahıd fe hel entüm müslimun109. Fe in tevellev fe kul azentüküm ala seva’ ve in edrı e karıbün em beıydüm ma tuadun110. İnnehu ya’lemü ma tektümun111. Ve in edrı leallehu fitnetül leküm ve metaun ila hıyn112. Kale rabbıhküm bil hakk ve rabbüner rahmanül müsteanü ala ma tesıfuEnbiya Suresini her namazdan sonra okuyabilirsiniz. Ayrıca Araf Suresi’nin 189. Ayetini de her namazdan sonra okuyarak bebeğin anne karnında tutunması için dua ve sağlıklı bir şekilde evladınızı kucağınıza almak için her gün Meryem Suresi ile birlikte Enbiya Suresi’ni da okumalısınız. Ayrıca tesbih olarak da Kelime-i Tevhid’in ortalama olarak 70 bin kez gebelik döneminde çekilmesi İmran SuresiBebeğin anne karnında tutunması için dua etmekAl-i İmran Suresi, Kuran-ı Kerim’in 26. Ayetidir. Her gün abdestli bir şekilde hamile olan kişi tarafından 21 defa okunması tavsiye edilmektedir. Al-i İmran suresi özellikle bebeğin anne karnında tutunması için ve bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için pek çok fazilete sahip olan surelerden yapılana kadar her gün Al-i İmran Suresi’nin 35. Ayetinden başlanarak sonuna kadar okunması tavsiye ŞerifKuran-ı Kerim’in en faziletli surelerinden biri olan Yasin- i Şerif Suresi gebeliğin başından sonuna kadar düzenli olarak okunmalıdır. Pek çok hayır kapısının açılmasına vesile olan Yasin Suresi bebeğin de sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için faziletlere Fatıma annemizin de doğumu sırasında pek çok dua okuduğu bilinmektedir. Bu dualar ve sureler arasında ise Ayete’l- Kürsi ve Felak ile Nas Sureleri de yer dönemi boyunca okunacak olan her duanın ve her surenin niyetinize aracılık edeceğini Adayının Gebelik Döneminde Yapması Tavsiye Edilen DavranışlarAnne adayının sağlıklı bir şekilde gebelik dönemini tamamlaması için bu süreç içerisinde bazı davranışlarına dikkat etmesi tavsiye edilmektedir. Özellikle bebeğin anne karnında tutunması için bol bol dua etmeli ve beslenmesine ve sağlığına da dikkat adayının sık sık abdest alması ve mümkünse ibadet dönemi süresince sağlıklı ve dengeli bir şekilde ameller işlemeye çalışmak ve günahlardan olabildiğince uzak olarak pozitif düşünmek ve agresif hareketlerden uzak döneminde Kuran-ı Kerim okumak ve mümkün olduğunca hatim kılmak ve her namazdan sonra bol bol bebeği için dua hareketlerini hissettiği zaman 7 kez İhlas Suresi okumak.
Bebeğin anne karnında canlanması nasıl oluyor? Bebeğin anne karnında başlayan hayat hikayesi ibret tablolarıyla dolu, mucizelerle örülü birçok işlemden haftada fetüsün ağırlığı 100 grama ulaşmış; baş, vücuda göre orantılı bir hâl almaya başlamıştır. Bu dönem, hareketliliğin anneler tarafından fark edilmeye başlandığı zaman dilimidir. Halk arasında buna “bebeğin canlanması” adı verilir. Ancak o, anne rahmine düştüğü andan itibaren canlıdır. Aslında embriyo 6 haftalık iken, hareketleri başlamıştır, fakat bunu anneler hissedemezler. 18. haftada dolaşım ve boşaltım sistemleri mükemmel çalışmaktadır. Fetüs, amniyon sıvısını yutar ve mesanesinden atar. Bu sıvının yutulması, sindirim ve boşaltım sistemlerinin hem çalışmasını, hem de gelişerek doğum sonrasına hazırlanmasını sağlar. 19. haftada, akciğerlerin içinde hava keseleri gelişmeye başlar. Bunların faaliyeti doğumdan sonra olacaktır. Gözler, göz kapakları ile korunmaya alınmış ve gerçek yerine oturmuştur. Kaşlar ve kirpikler gelişir. Göz gibi hassas bir organın etrafında gelişen bu yapılar, hem ona estetik bir görünüm katarlar, hem de zararlı tesirlerden muhafaza ederler. Yüzde yağ birikmeye devam eder. 19. haftada, peynire benzeyen kalın, yağlı bir madde, su geçirmez bir bariyer gibi fetüsü sarar ve amniyon sıvısının zararından onu korur. Sinirler de başka bir yağ tabakası ile korunmaya alınmıştır. Bu korunma, aynı zamanda sinir sisteminde hızlı ve akıcı iletimi de sağlar. Böylece düzenli ve uyumlu hareketler yapılabilir. Nabız ve solunum hareketleri ritmik hâle gelmiştir. Hekimin annenin karnına koyacağı muâyene aleti ile fetüsün kalp sesleri dinlenebilir. Yine bu haftada, yeni doğmuş bir bebek gibi uyuma-uyanma periyotları kendini gösterir. 20. hafta, anne rahminde geçirilecek sürenin de yarısına gelindiğini gösterir. Boyu 16 cm, ağırlığı 255 gram olmuştur. Yüzü daha olgunlaşmış; başı, vücuda daha da orantılı hâle gelmiştir. Derisi kalınlaşmış, arasında kıl folikülleri ve ter bezleriyle bütün tabakaları oluşmuştur. Kafa derisindeki kıllar, diğer yerlere göre daha fazla uzar. Kız bebeklerde rahim gelişimi başlar. 21. haftadan sonra fetüsün gelişimi daha hızlı şekilde devam eder. Kas gelişimi belirgindir. Anneden bebeğe geçen bağışıklık hücrelerinin transferi başlar. Bunlar onu doğumdan sonra 6 ay daha koruyacaktır. Koku, tat alma, dokunma gibi duyuları taşıyacak olan sinirler, beynin kendilerine ait özel bölümlerinde gelişir. Hâfıza ve düşünme fonksiyonlarıyla alâkalı olarak, hücreler arası bağlantılar artar. Bu haftalarda, seslere hafif tepkiler verebilir. 22. hafta civarında, ağırlık 360 grama ulaşır. Cilt altı yağ kalınlığının artması sebebiyle fetüs, yeni doğan bebek görünümü almaya başlar. Gözlerin gelişimi tamamlanır. Vücudun hastalıklara karşı savunması için gerekli beyaz kan hücrelerinin gelişimi, yutma hareketlerinin artması ile kalın bağırsakların hareketleri başlar. Akciğerlerin havayı içine çekebilme yeteneğini biraz daha fazla kazandığı zaman dilimidir. Bu, erken doğumlarda önem arz etmektedir. 22. hafta civarında kaş ve kirpik gelişimi tamamlanır. Beyin gelişimi hızlanır. Erkek bebeklerde testisler yerlerine doğru iner, sperm hücrelerinin üretimi ve testosteron salgılanması başlar. 23. hafta, yüzü de vücudu da gelişmiş, bir bebeğe daha çok benzer durumdadır. Cilt, hâlâ altındaki organ ve kemikleri biraz göstermektedir. Bebek, anne rahminde sessizlikte yaşamamaktadır. Annenin organlarının ve dolaşımının sesi, kendi çıkardığı sesler, dış dünyadan gelen sesler gibi pek çok sese mâruz kalır. Uyanık olduğu bütün zamanlarda sesleri dinler, bunlara korku refleksi şeklinde tepkiler verir. Annesinin sesini daha doğmadan tanır ve diğer seslerden ayırt edebilir. Anne, karnına hafifçe vursa bile fetüs uyanabilir. 24. haftada ağırlık yarım kilo, boy 21 cm’dir. O, uzmanlara göre, artık dışarıda yaşayabilme sınırına ulaşmıştır. Bu yüzden bu hafta bir dönüm noktasıdır. Ancak akciğerler hâlâ çok yetersiz ve hava kesecikleri olgunlaşmasını tamamlamamıştır. Doğumdan sonra akciğerler için elzem olan maddelerin üretimi başlamıştır. Bu akciğerlerin genişlemesine yardımcı olacaktır. El ve ayakların derisi, vücudun diğer yerlerine göre daha kalındır. Cildi sarmalayan yağ tabakası, bebeğin suyun içinde şişmesini önler. Erken doğan bebeklerde bu madde ciltte bol miktarda bulunmuşken, zamanından geç doğumlarda bulunmaz. Bu madde, doğumdan sonra da bebeği koruyacağı için doğumdan sonra birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolması beklenir, su ile yıkanmaz. Zamanından önce doğan bebeklerde en ciddi problemlerden biri, akciğerlerin yeterli olgunluğa ulaşmamasıdır. Akciğerlerin genişlemesinde çok önemli bir maddenin üretimi başlamadan, bebek, dış dünyada yaşayamaz. Zira sadece birkaç dakika oksijensiz kalmak, pek çok hayâtî fonksiyonu durduracaktır. Anne karnında akciğer solunumu yapmadığı hâlde, dış dünyada yaşamaya hazırlanan fetüs; gelişiminin ikinci yarısına geldiğinde bu önemli maddenin üretimine başlar. 40. hafta suyun içinde yaşadığı ve annenin kanındaki oksijeni kullandığı hâlde, sonunda buradaki hayatının biteceğini ve mâcerasına başka bir âlemde devam edeceğini biliyordur. Farklı bir dünyanın şartlarına odaklanarak gelişimini sürdürür ve gerekli adımları zamanı geldiğinde tereddütsüz atar. İşte bu adımlardan biri, nefes alıp vermede hayatî öneme sahip bir madde olan “sürfaktan”dır. Derin bir nefes alıp verirken ne kadar büyük bir nimete sahip olduğumuzu hiç düşündük mü? Peki ya almanın ayrı, vermenin ayrı bir nimet olduğunu? Havayı içimize nasıl çekeriz, nefes alırken atmosferden içimize çektiğimiz şey nedir? Nasıl hücrelerimizin içine kadar girer ve tekrar geri çıkar? Bu, gözümüzle göremediğimiz şey bize nasıl hayat kaynağı olur? Akciğerlerimizin içinde nasıl bir fabrika vardır ki, dışarıdan gelen maddeyi analiz ederek onu vücut hücrelerinden gelen atık madde ile değiştirir? Vücudun buna ihtiyacı olduğunu nereden bilir? Trilyonlarca hücreye uğradıktan sonra, binlerce kilometre yol kat’ederek gelen kandaki atıkları göğüs kafesinin içindeki daracık alanda saniyeler içinde nasıl değiştirir? Hücrelerin ihtiyacı olan oksijenin devamı nasıl sağlanır? Akciğerlerimiz bir balon gibi şişip inerken hiç zorlanmazlar mı? Bütün bunların ve konuyla ilgili aklımıza gelebilecek diğer soruların cevabını, bir sonraki yazıya bırakalım. Lâkin bunca nîmetin ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok nîmetin şükrünü hiçbir zaman bırakmayalım, inşâallâh. Kaynak Dr. Betül Nefise İnal, Şebnem Dergisi, 153. Sayı İslam ve İhsan
Baştan aşağı büsbütün mucizeden ibaret olan hamilelik sürecini ve doğum sırasında bebeğin anne karnından nasıl çıktığını mucizeleri ile bir arada sizler için araştırdık. Kuran-ı Kerim’de geçen yaratılış mucizesine ilişkin ayetler Allah ne kadar kudret sahibi olduğunu bizlere bir kere daha gösterilmektedir. İşte anne karnında adım adım bebeğin doğum anları… İnsan yaratılışına dair pek çok mucizeyi kitabımız olan Kuran-ı Kerim ayetlerinde apaçık görmekteyiz. İnsan vücudunun her bir kesimi kendi başına mucize ve hikmetlerle dolu iken kadının rahmine düşen bir can oluşum süreciyle de bizleri derinden etkilemektedir. ”Şüphesiz biz sizi topraktan, sonra nutfeden sperm, sonra alakadan kadının aşılanmış yumurtası, sonra uzuvları önce bilinmeyen, sonra belli canlı et kesiminden yarattık ki size gücümüzü gösterelim. Dilediğimizi belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz, sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız.” el- Hac, 21/5 Anne karnındaki gelişim süreci ile ilgili sahih hadis-i şerifte söz edilenlere nazaran ruh üflendiği vakit meleğe 4 söz emredilir Doğacak çocuğun rızkını, yaşama müddetini, işleyeceği amellerini, şaki mi cehennemlik mi? yoksa said mi cennetlik mi? olacağınıyazması. Çocuğun anne karnındaki oluşum sürecinde birebir vakitte mukadderat programı da aşikâr olmaktadır. Pekala anne karnına bebek nasıl yerleşir? HAMİLELİK NASIL OLUŞUR? ANNE KARNINDA GEÇEN SEYAHAT… Vajinaya boşaltılan sperm sayısı ortalama 300-400 milyondan oluşmaktadır. Bu spermler yalnızca bir baş ve kuyruk kısmından oluşan yapılardır. Tüplerde kendisini bekleyen yumurtalıklara ulaşması gereken spermlerden kimileri bu seyahat esnasında ölecek kimileri de bir yerlere takılacak ve yalnızca çok az ölçüde olanlar yumurtaya ulaşabilecek. Rahim ağzında normalde o kadar da ince olmayan sıvı, spermin yumurtalıklara geçebilmesi için daha da inceliyor ve bazen su üzere gelen akıntı olarak karşımıza çıkıyor. Spermler geçtikten sonra rahim ağzındaki vajinal akıntı yine eski katı, sümük halini alıyor. Spermler rahim ağzını geçtikten sonra rahim boşluğuna ulaşacak ve tüplere geçiş sağlayacaktır. Sağ ve solda bulunan bu tüplere spermler yarı yarıya dağılarak geçiş yapıyor ve hamilelik durumu yarı yarıya iniyor. Nedeni ise bu tüplerden yalnızca birinde bir adet yumurtanın bulunmasından dolayıdır. Yumurta şayet sol tüpteyse sağdaki tüpe giden spermler boşa gitmiş oluyor. Yumurtaya ulaşan spermlerin hepsi yumurtaya girebilmek için canla başla savaşırken başlarındaki enzim yumurtanın çevresindeki kabuğu eritmeye çalışıyor. Sperm içeri girdikten sonra kabuk kapanıyor başka spermler giremiyor. Yumurtaya girdikten sonra bu kere de çekirdeğe girmek için uğraşıyor ve kuyruğunu dışarıda bırakıyor ve bundan sonrasında yalnızca baş kısmındaki çekirdek devreye giriyor. 23 spermde 23 de yumurtada bulunan kromozom döllenince yeni birey ortaya çıkıyor. Yeni birey rahme gerçek ilerlerken kendi içinde çeşitli sayılara bölünüyor. Rahim boşluğuna yuvarlanarak giden yapı rahimde uygun bir yer bulunca kabuğundan kurtuluyor ve içerisindeki yapı rahme gömülüyor. Böylece bebek ilk kere anne ile buluşuyor. ANNE KARNINDAKİ BEBEK NASIL DOĞAR? BEBEĞİN OLUŞUMU… İnsan vücudundaki en önemli organlardan birisi de beyindir. Hamilelik devrinde mümkün bir ihtimalle beyinde gerçekleşebilecek olan hasar, direkt olarak bebeğin gelişimi etkileyeceğinden ötürü dış etkenlere karşı koruma edilmesi önemlidir. Vücudun öteki organlarına kıyasla daha büyük olan baş bölgesinin doğum kanalına ilk evvel girmesi de yaratılış mucizelerinden biridir. Doğum esnasında bebeğin başının ziyan görmemesi için ilk evvel baş giriyor ve hasar görmeden doğum gerçekleşmiş oluyor. Hamilelik devrinde ağrı olmadan yapılan kasılmalarla antrenman yapan rahim, yavaş yavaş doğuma hazır hale geliyor. Rahimde kasılmaların şiddeti artınca bebeği aşağı yanlışsız itmeye başlıyor. Kanalda döne döne ilerleyen bebeğin başı kemik çatıya en uygun yerini bulurken hasardan korunuyor. Baştan sonra omuzların ve bedenin doğumu oluyor ve rahim şiddetli kontraksiyonlarla dış dünyaya geliyor.
kuran da anne karnında bebek